Ani hava değişimi psikolojinizi bozabilir!

Hava Değişikliklerinin Psikolojimize Etkisi

Klinik Psikolog Karaçiçek, havadaki düzensizliklerin, ani sıcaklık değişimlerinin ve güneşli havadan yağmurlu havaya geçişlerin psikolojimizi önemli ölçüde etkilediğini belirtti. Karaçiçek’e göre, güneşli bir günü takip eden kapalı ve yağmurlu bir gün, beyindeki serotonin seviyelerinde değişikliğe neden olabilir ve bu da motivasyon eksikliği, huzursuzluk ve hafif depresif belirtilere yol açabilir.

Karaçiçek, “İlkbahar ve sonbahardaki hava geçişleri de zaten mevcut depresyonu tetikleyebilir. Güneş ışığının azalması, biyolojik sağlığımızı bozarak ruh halimizi olumsuz etkileyebilir. Ani hava değişiklikleri, anksiyete seviyelerini artırabilir. Bazı araştırmalar, barometrik basınç değişikliklerinin migren ve panik ataklarına neden olabileceğini göstermektedir” dedi.

Hava durumundaki sürekli değişikliklerin vücut biyolojimizi bozarak insanları zorladığını belirten Karaçiçek, şunları ekledi:

“Genel halsizlik, motivasyon eksikliği ve odaklanma problemleri, öfke patlamalarına neden olabilir. Güneşli bir günden sonra yağmurlu bir gün, enerjik bir insanın bile dışa dönüklüğünü engelleyebilir, sosyal yaşamını sınırlayabilir. İnsanlar, sosyal etkinliklere katılmakta isteksizlik yaşayabilir. Bu durumda, bireyler endişeli hissedebilir ve psikolojik olarak zorlanabilirler.”

Karaçiçek, bu durumla başa çıkmak için şunları önerdi:

  • Güneşli havalardan faydalanın ve her gün en az 30 dakika yürüyüş yapın.
  • Hava kötüyse, evde pilates, yoga veya egzersiz yapabilirsiniz.
  • Uyku düzeninize dikkat edin ve ekranlardan uzak durun.
  • Beslenmenize özen gösterin, sağlıklı beslenme hava değişikliklerinin etkilerini azaltabilir.
  • Hobilerinize zaman ayırın, film izlemek, kitap okumak psikolojinizi olumlu etkileyebilir.
  • Planlı bir gün geçirin, belirsizlikleri azaltarak psikolojik denge sağlayın.
  • Sevdiklerinizle iletişimde kalın, sosyal destek psikolojinizi güçlendirebilir.

Related Posts

Türk kahvesi içen herkes bu hataya düşüyor!

Türk kahvesi, sadece bir içecek değil; sohbetlerin, misafirperverliğin ve geleneklerin ta kendisi. Ancak uzmanlar, pek çok kişinin bu keyifli alışkanlık sırasında farkında olmadan büyük bir hataya düştüğünü belirtiyor. Üstelik bu hata, uzun vadede sağlığınızı olumsuz etkileyebilir!

Çocuğunuz sürekli kapalı ortamda ve ekran başındaysa dikkat! Miyopi salgına dönüştü

Çocuğun tahtadaki yazıları veya uzaktaki nesneleri bulanık görmesi ve gözlerini kısarak bakması… Bu sorunlar, halk arasında “uzağı görememe” olarak bilinen miyopinin en yaygın gelişen ve ilk belirtileri olarak öne çıkıyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Semra Akkaya Turhan, çocuklarda miyopi riskini azaltmak için ebeveynlerin almaları gereken 5 etkili kuralı anlattı.

Yaz aylarında çocuklarda kırık, çarpma ve morluk riski

Okulların kapanmasıyla birlikte çocukların açık alanlarda geçirdiği sürede artış yaşandığını belirten çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı Dr. Ferunda Demir, yaz aylarında çocuklarda kırık, çarpma ve morluk riskine dikkati çekerek aileleri uyardı. Demir, “Çocuklar çok hareketli. Düşme ve çarpma sonrası morarma, şişlik ya da hareket kısıtlılığı varsa mutlaka doktora başvurulmalı” dedi.

Hap mı, bitki mi? Ne işe yarıyor, ne zararlı?

Uykusuzluğa karşı çare olarak görülen her ürün güvenli değildir. İlaçlar, çaylar, takviyeler…
Peki hangisi gerçekten işe yarıyor? 50 yaş üstünde uyku destek ürünleri bilinçsizce kullanılıyor. Oysa bazıları sabah sersemliği, düşme riski ve bağımlılık yapabilir.

Kene taşıyan hayvanlara dikkat

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte Türkiye genelinde kene vakalarında artış yaşanıyor. Kene yapışması sonucu bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı nedeniyle son bir ayda Sivas’ta biri bebek 4 kişi, Tokat’ta da bir bebek hayatını kaybetti.

20’li yaşlarda kanser tehlikesi: Bu belirtileri göz ardı etmeyin

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Melih Şimşek, son yıllarda genç yaş grubunda meme, kolorektal, pankreas ve testis kanseri vakalarının arttığını belirtti. Özellikle ailede kanser öyküsü bulunan bireylerde, tarama ve kontrol süreçlerinin erken yaşta başlaması gerektiğini vurgulayan uzman, düzenli takiplerin hayat kurtardığını söyledi.